Ağrılarım Psikolojik mi?
Ağrılarım Psikolojik mi?
Ağrı, yıllardır araştırılan anlaşılması güç bir terimdir. Bu konuda yüzlerce kitap ve makale yazılmıştır. Her insanın ağrıyı tanımlama şekli dolayısıyla ağrıyı hissetme şekli de farklıdır. Sinir sistemimizde ağrıyı hissetmemizi sağlayan mekanizmalar vardır. Aslında ağrı, vücudumuzdaki bir bozukluğu, yanlış giden şeyleri haber verdiği için iyileşme yolunda önemli yardımcılarımızdan biridir. Eğer ağrı hissetmeseydik vücudumuza farkında olmadan zarar verir, var olan bozuklukları iyileştirme gayretine girmezdik.
Ağrı reseptörleri serbest sinir uçlarıdır ve farklı şekillerde uyarılabilir. Mekanik güç, kimyasal maddeler, aşırı sıcak, aşırı soğuk, kan dolaşımında azalma veya dokuya gelen oksijenin azalması ağrıya sebep olabilir.
Aslında vücudumuz başka bir sistemdeki bozukluğu sinir sistemi yoluyla bize haber verir. Buna ağrı denir. Ama bazen de ağrıyı sinir sistemimizdeki patolojilerden ya da psikolojik problemlerimizden dolayı hissederiz. Bunu ayırt etmek ise bazen oldukça zor olabilir.
Çünkü fizyolojik kaynaklı bir ağrı da psikolojik durumun kötüleşmesiyle artabilir. Psikolojik durumun kötüleşmesi fizyolojik ağrı yaratabilir.
Ağrınızın sebebi psikolojik durumunuz ya da sinir sistemi hassasiyetinizin olabileceği gibi, psikolojik durumunuzun ve sinir sistemi hassasiyetinizin sebebi de ağrılarınız olabilir. Bu kısır döngüyü kırmak farkındalıkla başlar.
Vücut farkındalığının en bilimsel yolu egzersiz, manuel terapi gibi çeşitli fizyoterapi yöntemlerinin bilinçli bir şekilde uygulanmasıdır.
Psikolojik ağrının bir diğer sebebi de sempatik sinir sistemi aktivasyonunu azaltamamak olabilir. Sempatik sinir sistemi aktivasyonu ile vücudumuza “ savaş ya da kaç” emri verilir. Bazen çok gerekli olan bu duruma devamlı maruz kaldığımızda ise vücudumuzda problemler ortaya çıkmaya başlar.
Çünkü sempatik sinir sistemiyle dolaşım kas iskelet sistemine yönlendirilir, vücudumuza kaçması emredilir fakat ortada öyle bir durum yokken vücudumuzun devamlı uyarılması kaslarımızda ağrı yaratabilir. Ve bu durum ağrı stres döngüsünü tetikleyebilir.
Çözüm parasempatik sinir sistemini yani gevşememizi sağlayacak olan sistemimizi aktive etmeyi öğrenmektir.
Parasempatik sinir sistemimizi çeşitli gevşeme egzersizleriyle, nefes çalışmalarıyla, aerobik egzersizlerinden sonra etkili dinlenme ile aktive edebiliriz.
Ayrıca bazı bitki çayları, hoş kokular, güzel müzikler de işe yarayabilir. Klinik egzersizler, sağlıklı beslenme ve psikolojik destekle ağrı stres döngüsünden ilaçsız kurtulabilirsiniz. Ağrılarım psikolojik mi diye sorulduğunda önemli olan durumu fark etmek ve harekete geçmektir.